أ ر ك

KÖK HARFLER:  أ ر ك

ANLAM: 

اَرَكَ : (Evde vb. bir mekanda) kalmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

اَرَكَ (geniş zamanlı يَاْرُكُ mastar isim اُرُوكًا ve اَرِكَ geniş zamanlı يَاْرَكُ mastar isim اَرْكًا):

اَرَكَ بِالْمَكَانِ : Evde kaldı.

اَرِيكَةٌ (çoğul اَرَائِكُ) : Çadır veya oda içerisinde yükseltilmiş bir divan; oturmak üzere zeminden yükseltilmiş yatak; yaslanılabilecek yer; taht; yükseltilmiş divan. Gelin odasındaki divan.

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Açıklama
أَرَائِكُ isim 5 Gelin odasındaki divan. Sandalye, koltuk, yatak, sedir v.b. gibi üzerine oturulabilen her çeşit eşya (çoğul). 18/31 Tekili: أَرِيكَةٌ

Toplam 5


BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • أَرِيكَةٌ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Erîke أَرِيكَة Taht. Padişahın tahtı. Çoğul: Erâik
Erek أَرَك Misvak ağacını çok yediğinden dolayı devenin karnı incinmek.
Urûk (Örük) أُرُوك İkamet etmek. Eğleşmek. Bi’l mekan ikamet etmek. Kırda hayvanların yattığı yer.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَرَائِكُ : İsim. Çoğul. Tekili: أَرِيكَةٌ

18:31 مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ نِعْمَ الثَّوَابُ
Diyanet Meali: Orada tahtlar üzerine kurulacaklar… O ne güzel karşılıktır!
36:56 هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ
Diyanet Meali: Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. *
76:13 مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا
Diyanet Meali: Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk. *
83:23 عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ
Diyanet Meali: Koltuklar üzerinde, (etrafı) seyrederler. *
83:35 عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ
Diyanet Meali: Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler. *