أ ف ف

KÖK HARFLER:  أ ف ف

ANLAM: 

أَفَّ : Kaygı sebebiyle; aklındaki kaygılardan, sıkıntı, içindeki dert veya bıkkınlıktan dolayı “üff” demek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

اَفَّ (geniş zamanlı يَؤُفُّ ve يَؤِفُّ mastar isim اَفًا):

اَفَّ ve اَفَّفَ : Dedi ki

اُفٍّ :kaygı sebebiyle, aklındaki kaygılardan, sıkıntı, içindeki dert veya bıkkınlıktan dolayı.

اُفٌّ ‘in farklı otoritelere göre altı ila on, hatta kırk hali mevcuttur. (1) Sıkıntıyı, içindeki derdi veya bıkkınlığı, antipatiyi, memnuniyetsizliği ve nefreti ifade eden bir kelimedir: Canım sıkılıyor. (2) kulak kiri veya tırnağın kesilmesi; (3) eyvah!, vay!, yuh!

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.

TürAdetAnlamÖrnekAçıklama
أُفٍّisim-fiil3Üff (canım sıkılıyor)17/23Muzari fiil manasında isim-fiil
Toplam3

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Üff (Of) أُفّ *Oflama.
Te’fîf تَأْفِيف *Oflama.
Effâf أَفَّاف Çok of! çeken. Sıkıntılı, muztarib ve kederli kimse. Elemli, gamlı, tasalı adam.
Teeffüf تَأَفُّف Oflama. Of çekme.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أُفٍّ : İsim-fiil (Muzari fiil manasında isim-fiil).

17:23 فَلَا تَقُلْ لَهُمَا أُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلًا كَرِيمًا
Diyanet Meali: Sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.
21:67 أُفٍّ لَكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَفَلَا تَعْقِلُونَ
Diyanet Meali: “Yazıklar olsun, size de; Allah’ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?” *
46:17 وَالَّذِي قَالَ لِوَالِدَيْهِ أُفٍّ لَكُمَا أَتَعِدَانِنِي أَنْ أُخْرَجَ
Diyanet Meali: Anne ve babasına, “Öf size! Beni tekrar diriltilecek olmakla mı tehdit ediyorsunuz?” diyen kimse…