د أ ب

KÖK HARFLER:  د أ ب

ANLAM: 

دَأَبَ : Çabalamak, çok çalışmak, didinmek, çok çaba sarfetmek; kendini yormak, işini sürdürmek ya da devam etmek. 

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


TürAdetAnlamÖrnek
دَأْبٌisim4Müdavemet, âdet, vaziyet.40/31
دَأَبٌisim1Müdavemet, âdet, vaziyet.12/47
دَائِبٌisim1Gayret ve müdavemet eden. 14/33

Toplam6

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Kök Harflerinin Yer Değişimi

Benzer Manada Kelimeler

  • دَأَبَ
  • دَائِبٌ
    • مُثَابِرٌ > bak: ث ب ر
    • مُتَوَاصِلٌ > bak: و ص ل
    • مُنْتَظِمٌ
    • مُوَاظِبٌ
  • دَؤُوبٌ

Zıt Manada Kelimeler

  • دَأَبَ
  • دَائِبٌ
  • دَؤُوبٌ

AÇIKLAMA:

‘ÂDET ile DE’B kelimeleri arasındaki fark

( ع و دد أ ب )

‘Âdet, ihtiyârî ve zorunlu olmak üzere ikiye ayrılır. İhtiyârî ‘âdet, “şarab içmek vb gibi insanın sıklıkla yaptığı ve alışkanlık haline getirdiği, terk etmekte zorlandığı alışkanlık”tır. Zorunlu ‘âdet ise, “beden ve ruhun ayakta kalması ve yaşayabilmesi için yemek yemek, su içmek vs gibi alışkanlıklar”dır. De’b ise, ancak tercihe bağlı olabilir. Nitekim hayatta kalmak amacı ile yemek yiyip su içenlerin bu alışkanlıkları de’b diye isimlendirilmez.  (Farklar Sözlüğü 332) Bknz: ( ع و د )

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

De’b دَأْب Âdet.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

دَأْبٌ : İsim. 

3:11 كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا
Diyanet Meali: (Bunların durumu) Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin durumu gibidir: Âyetlerimizi yalanladılar.
8:52 كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ
Diyanet Meali: Bunların durumu tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi.
8:54 كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَذَّبُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ
Diyanet Meali: Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı.
40:31 مِثْلَ دَأْبِ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِنْ بَعْدِهِمْ
Diyanet Meali: Nûh kavmi, Âd kavmi, Semûd kavmi ve onlardan sonra gelen toplulukların başına gelen olaylar gibi…

دَأَبٌ : İsim. 

12:47 قَالَ تَزْرَعُونَ سَبْعَ سِنِينَ دَأَبًا
Diyanet Meali: Yûsuf dedi ki: “Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz.”

دَائِبَيْنِ : İsim. İsm-i Fâil. İkili İsim. Nasb / Cerr hali. Tekili: دَائِبٌ

14:33 وَسَخَّرَ لَكُمُ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ دَائِبَيْنِ وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَار
Diyanet Meali: O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir.*