ب س م

KÖK HARFLER:  ب س م

ANLAM: 

بَسَمَ : Gülümsemek.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

بَسَمَ (geniş zamanlı يَبْسِمُ mastar isim بَسْمٌ):

بَسَمَ ve اِبْتَسَمَ : Gülümsedi. 

تَبَسَّمَ : Gülümsedi, tebessüm etti (Gülmenin başlangıcı).

التَبَسُّمُ : Tebessüm: Sessizce gülmenin başlangıcı. 

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek Âyet
تَبَسَّمَ fiil-V 1 Tebessüm etti 27/19

Toplam: 1

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Benzer Manada Kelimeler

  • بَسَمَ
    • ضَحِكَ > bak: ض ح ك
    • اِفْتَرَّ > bak: ف ر ر
    • تَبَسَّمَ > bu kök
    • اِبْتَسَمَ > bu kök

Zıt Manada Kelimeler

  • بَسَمَ
    • عَبَسَ > bak: ع ب س
    • تَجَهَّمَ
    • قَطَّبَ
    • اِكْفَهَرَّ
    • وَجَمَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelerin bazılarına günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Besîm بَسِيم Güler yüzlü, güleç adam.
Bessâm بَسَّام Güler yüzlü olan adam. Çok gülen kimse.
Besâmet بَسَامَة Güler yüzlülük; şenlik.
Tebessüm تَبَسُّم Gülümseme. Nazikane ve dişlerini göstermeyerek gülme.
Mütebessim مُتَبَسِّم Gülümseyen, güleç.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

تَبَسَّمَ : Fiil-V.

27:19 فَتَبَسَّمَ ضَاحِكًا مِنْ قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ
Diyanet Meali: Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: “Ey Rabbim! Beni, verdiğin nimetlere şükretmeye sevk et!”