ع ت د

KÖK HARFLER: ع ت د

ANLAM: 

عَتُدَ : Bir şeyin eli kulağında olmak. Hazır, hazırlıklı olmak. İri, büyük veya hacimli olmak.

AÇIKLAMA:

xx

DİĞER BAZI TÜREVLER:

xx

KUR’ÂN’DA GEÇEN TÜREVLERİ: 

Aşağıdaki tabloda Kur’ân’da geçen ve bu kökten gelen kelime türevleri, bunların gramatik adlandırılışları, Kur’ân’da kaç kere geçmiş olduğu belirtilmiş ve örnek bir ayet için, sûre/âyet numarası verilmiştir.


Tür Adet Anlam Örnek
أَعْتَدَ fiil-IV 14 Hazırladı 4/18
عَتِيدٌ isim 2 Hazırlanmış, hazır 50/23

Toplam 16

BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR: 

Mahreci Benzeyen Kökler

Benzer Manada Kelimeler

  • عَتُدَ
    • اِسْتَعَدَّ > bak: س ع د
    • تَهَيَّأَ > bak: ه ي أ
    • تَجَهَّزَ > bak: ج ه ز
    • تَأَهَّبَ

Zıt Manada Kelimeler

  • عَتُدَ

TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER: 

Aşağıdaki tabloda bu kökten Türkçeye geçmiş olan kelimeler, bunların Arapça yazılışları, Türkçe anlamları verilmiştir. Bu kelimelere günümüz Türkçesinde pek rastlanmaz. Daha çok Osmanlıca metinlerde görülmektedir.

Atîd عَتِيد Tedarik olunmuş. Hazır ve müheyya.
Atîde عَتِيدَة Elbise sandığı.

ÂYETLER:

DİKKAT! İncelediğimiz kökten gelen kelimeleri, Kur’an-ı Kerim’deki yerlerinde, yakın çevresindeki kelimelerle ilişkilerini gösterecek şekilde listeliyoruz. Uzun ayetlerin sadece bir bölümünü ele aldık. Bazı ayetlerin sadece bir kısmını gördüğümüz için, ayetler hakkında yanlış bir hüküm verilmemesi gerekir. Tamamını ele aldığımız ayetlerin meallerinin sonuna bir yıldız (*) işareti konmuştur.

أَعْتَدَ : Fiil-IV. 

4:18أُولَٰئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Diyanet Meali:Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır.
4:37وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُهِينًا
Diyanet Meali:Biz de o nankörlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.
4:151أُولَٰئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ حَقًّا وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُهِينًا
Diyanet Meali:İşte onlar gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.
4:161وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Diyanet Meali:İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azap hazırladık.
12:31أَرْسَلَتْ إِلَيْهِنَّ وَأَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَأً
Diyanet Meali:(Kadın, bunların dedikodularını işitince) haber gönderip onları çağırdı. (Ziyafet düzenleyip) onlar için oturup yaslanacakları yer hazırladı.
17:10وَأَنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Diyanet Meali:(Gerçekten bu Kur’an) ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı (müjdeler). *
18:29إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ نَارًا أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا
Diyanet Meali:Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.
18:102إِنَّا أَعْتَدْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ نُزُلًا
Diyanet Meali:Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık.
25:11بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ وَأَعْتَدْنَا لِمَنْ كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيرًا
Diyanet Meali:Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır. *
25:37وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ آيَةً وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَابًا أَلِيمًا
Diyanet Meali:Onları insanlara bir ibret yaptık ve zalimlere elem dolu bir azap hazırladık.
33:31نُؤْتِهَا أَجْرَهَا مَرَّتَيْنِ وَأَعْتَدْنَا لَهَا رِزْقًا كَرِيمًا
Diyanet Meali:(İçinizden kim Allah’a ve Resûlüne itaat eder ve salih bir amel işlerse), ona mükâfatını iki kat veririz. Biz, ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.
48:13وَمَنْ لَمْ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ فَإِنَّا أَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ سَعِيرًا
Diyanet Meali:Kim Allah’a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık. *
67:5وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ وَأَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابَ السَّعِيرِ
Diyanet Meali:Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.
76:4إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ سَلَاسِلَ وَأَغْلَالًا وَسَعِيرًا
Diyanet Meali:Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık. *

عَتِيدٌ : İsim. 

50:23وَقَالَ قَرِينُهُ هَٰذَا مَا لَدَيَّ عَتِيدٌ
Diyanet Meali:Beraberindeki (melek) şöyle der: “İşte bu yanımdaki hazır.” *
50:18مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ
Diyanet Meali:İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın. *